Bayramda Tatlı Tuzaklarına Düşmeyin!

Bayramda Tatlı Tuzaklarına Düşmeyin!

Bayramdaki beslenmemiz Ramazandan önceki gibi olmaya başlasa da yine de bir ay boyunca yavaşlayan metabolizma nedeniyle yediklerimiz ile aldığımız enerji vücudumuza çok fazla gelebilir. Bu nedenle ilk hedef bayramın birinci gününden itibaren yavaşlayan metabolizmamızı eski haline getirebilmek olmalıdır. Metabolizmayı hızlandırmak sadece yeme sıklığını arttırmak  (2-3 saat ara ile ufak öğünler tüketme) ve egzersiz yapmakla mümkün olabilir.

İnsan vücudunun günlük ihtiyacı olan enerji, besin öğeleri, vitamin ve mineraller her gün yeterli ve dengeli bir şekilde alınmalıdır. Tabi ki “Geleneksel yemeklerden vazgeçin, hiç şekerli besin yemeyin!” mesajı bayramda acımasız olacaktır. Bu durumda önemli olan;

Neyi?
Nasıl?
Ne kadar?
Ne zaman?
Tükettiğinizdir.

Bayramda sevdiklerinize zaman ayırın onlarla sohbet edin ve mutlu etmeye çalısın bu dönemi yemek yeme dönemi olarak değerlendirmeyin!

Geleneksel bayram ikramları (çikolata, börek, baklava ) kan şekerini hızla yükselten, enerji içeriği yüksek gıdalardır. Bu gıdaları bayramda birdenbire sık tüketmek sindirim sistemi problemlerine ve kan şekerinin hızlı yükselmesine neden olarak çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. Bu nedenle bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlara dikkat edilmeli, aşırıya kaçılmamalı, yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri ihmal edilmemelidir.

 

        Bayram Kahvaltısı Nasıl Olmalı?

Geleneksel olarak bayram kahvaltısı ile başlayan ve devam eden bu günlerde tüm aile bir arada olduğu için sofralar her zamankinden çok daha çeşitli besinler içerir. Aile büyüklerinin hazırladığı börekleri, el yapımı tatlıları ve özel pişen yemekleri reddetmek bazen büyüklere saygısızlık gibi de algılanmakta veya bu mazeretin arkasına sığınarak aşırı yemek yenilebilmektedir. Bu noktada dikkat etmeniz gereken emekle hazırlanmış olan besinlerden çok az miktarlarda tüketmek olmalıdır. Hatta hafif bir kahvaltı ile güne başlamak çok daha uygun olur.

Bayram ziyaretlerinde geleneksel olarak tatlı ikramı olacağından kahvaltıda şeker, bal vb. tatlı besinlerin bulundurulmaması yararlı olacaktır. Domates, salatalık, maydanoz, taze biber vb. çiğ sebzeler bolca tüketilmeli, az yağlı peynir ve haşlanmış yumurta tercih

edilmelidir. Sucuk, salam, sosis vb yağlı besinlerden, börek vb. hamur işi gıdalardan sakınılmalıdır.

Ekmek olarak tam buğday ekmeği tercih edilmesi kan şekerini kontrol altında tutar ve tokluk hissi verir.

Besinler iyi çiğnenmeli, yemekler hızlı yenilmemelidir

        Baklava Yerine Sütlü Tatlılar

Özellikle yaşı ilerlemiş ve çeşitli sağlık problemleri olan aile büyüklerinin daha da dikkatli olması gerekir. Ramazan bayramının klasiği olmasına rağmen hamurlu,  şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar küçük porsiyonlar  halinde tercih edilmelidir. İkramda bulunurken ise hamur işi tatlılar yerine sütlü tatlılar, taze veya kuru meyveler; şerbetler yerine taze sıkılmış meyve suyu, az şekerli limonata, ayran vb. içecekler sunulmalıdır.

Sindirim sisteminin düzenli çalışması ve kabızlıktan korunmak için lif (posa) içeriği yüksek olan sebze, kuru baklagiller ve  meyve tüketilmelidir.

        Çikolata- şeker yerine yaş-kuru meyve…

Yetişkin bireyler imkanlar dahilinde günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmelidirler. Lif (posa) içeriği yüksek bu besinler aynı zamanda kan şekerinin de hızla yükselmesini engellerler.

        Kahve Yerine Bitkisel Çaylar

Ramazan süresince kişilerde sıvı alımı düşmektedir. Bu yüzden mutlaka bayram süresince ve sonrasında su ve asitsiz içecekler içilerek günlük sıvı ihtiyacı karşılanmalıdır. Ayrıca çay kahve gibi kafein içeriği yüksek içecekler yerine, bitkisel çaylar tercih edilmelidir.

        Bayramda en az 2 litre Su!

Bayram boyunca; çay, kahve, meşrubat tüketiminin artması ile su içmek ikinci plana atılıyor. Oysaki; düzenli bir sindirim sistemi ve metabolizmayı canlandırmak için yapmanız gereken en önemli beslenme kuralı günde 8-10 bardak su içmektir. Özellikle karbonhidrat ve yağ tüketiminin arttığı özel tarihlerde; suyu asla unutmayın.

        Çocuklarımıza Dikkat!

      Şeker bayramı her bayramda olduğu gibi çocukların büyük heyecanla bekledikleri bayramdır. Yeni kıyafetler bayram sabahı büyüklerin elini öptükten sonra heyecanla beklenen cep harçlıkları ve tabi ki kapı kapı gezerek şeker toplamak çocukların vazgeçilmez bayram alışkanlıklarıdır. Ama bir yandan da tehlike çanlarının çalıp da

sesinin duyulmadığı bir dönemdir bayramlar. Çocukların beslenmesi yetiksin beslenmesinden daha hassas bir konudur. Özellikle büyüme ve gelişme döneminde, ağız ve diş sağlığı, beslenme alışkanlıklarından etkilenir. Aşırı şeker, şekerli ürünler tüketilmesi çocukların dişleri açısından sakıncalıdır, mide ve barsak hassasiyetine sebep olur. Sürekli şeker ve şekerli ürünlerin tüketilmesi çocukların açlık duygusuna engel olur. Bu da sağlıklı ana yemekleri ve aralarda olması gereken sağlıklı atıştırmaları reddetmelerine sebeptir. Çocukların sadece ve sürekli şeker ve çikolata tüketimi yerine sütlü tatlı ve meyve yemeleri sağlanabilirse daha doğru bir yol çizmiş olunur.

Dikkat Edilecekler Listesi IMG_0148

  1. Güne hafif bir kahvaltı ile başlanmalı. Aşırı miktarda yemekten kaçınıp az ve sık yemek yenmeli. En az iki ara, üç ana öğün olacak şekilde planlanmalı.
  2. Besinler iyi çiğnenmeli, yavaş yavaş, azar azar ve sık yenilmelidir.
  3. Yemek pişirme yöntemi olarak kızartmalar yerine haşlama, fırında ve ızgara tercih edilmeli.
  4. Ağır hamur tatlıları, şekerler, aşırı yağlı, çok tuzlu, kalori açısından yoğun yiyecekler yerine sebze ve meyve tüketimine ağırlık verilmeli. Tatlı olarak sütlü ve meyveli tatlılar tercih edilmeli. Bayramda bilinçsizce fazla çikolata ve tatlı tüketimi, mide yanması, bağırsak bozuklukları gibi şikayetlere neden olur.
  5. Bayram ziyaretlerinde ikram edilen hamur tatlıları ve çikolatalardan çok az miktarda yemeli. Ayrıca seçici olunup her ziyaret edilen yerde verilen her şey tüketilmemeli.
  6. Çay, kahve gibi kafeinli içecekler fazla tüketilmemeli, daha çok bitkisel çaylar ve su tercih edilmeli.
  7. Ramazan aylarında su tüketiminin az olmasından dolayı vücutta oluşabilen su kaybının yerine konulabilmesi için su ve sulu gıdaların tüketimine önem verilmeli.
  8. Diyabetliler, kalp hastaları, yüksek tansiyonu bulunanlar ve özel diyeti olanlar beslenme düzenini kesinlikle bozmamalı.

Her şeyden ağız tadıyla ama kararınca yiyebileceğiniz sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir Ramazan Bayramı dilerim…

Hatice ZİLAYAZ

    Diyetisyen


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.