İnsülin direnci; belirli bir konsantrasyondaki insülinin normalden daha az bir biyolojik etki oluşturmasıdır. Daha genel bir ifadeyle ‘” vücudun ürettiği insülini kullanamaması “ olarak tanımlanabilir.
İnsülin, pankreas bezinden salgılanarak ana enerji kaynağımız olan glukozun hücrelere girmesini sağlar. Kanda taşınan insülin “kan şekeri “ olarak bilinir ve öğün sonrası kandaki düzeyi yükselir, bu süreçte salınan insülin hücrelerin şekeri kullanabilmesi için gereklidir.
İnsülin direnci olan kişilerin karaciğer ,yağ ve kas hücreleri ,insüline düzgün cevap veremez ve kan şekeri yükselmeye devam eder .Şeker seviyesini düşürmek için pankreas bezi daha fazla insülin sağlar ve bir müddet sonra pankreas yeterli insülin üretemez hale gelir. İnsülin direnci olan pek çok kişide hem şeker hem de insülin düzeylerinin yüksek olduğu görülür . .Kanda giderek yükselen şeker ise , Tip 2 diyabet ve kardiyovasküler hastalıklara zemin hazırlar.
İnsülin direnci gelişiminde endokrin ,metabolik ,immünolojik ve genetik faktörlerin önemli olduğu düşünülmektedir . Fazla kilo , hareketsiz yaşam tarzı ,yüksek kan basıncı ,bazı ilaçlar, hiperglisemi ,yaşlanma ve yüksek kan kolestrolü ve lipit düzeyleri de diğer önemli faktörler olarak bilinmektedir .
İnsülin Direnci için Risk Altındaki kişiler
- Beden kütle indeksinin; 30 kg / m2’nin ,bel – kalça oranının erkekler için 0,9 ‘un kadınlar için 0,85 ‘in üzerinde olması
- Koroner Kalp hastalığı ,Polikistik Over Sendromu bulunması
- Sedanter yaşam tarzı
İnsülin direnci tedavisinde; ilaç kullanımının yanı sıra mutlaka beslenme tedavisi de uygunlanmalıdır. Düzenli egzersiz yapmanın ,yeterli su içmenin , kişiye özel kalorisi düzenlenmiş dengeli bir beslenme programının insülin direnci ve diyabet riskini minimuma indireceği bilinmektedir.
İNSÜLİN DİRENCİ VE BESLENME
İnsülin direnci tedavisinde; vücut ağırlığınızın %10’nu 3-6 ay içerisinde kaybetmeyi hedeflemelisiniz. Yağ alımı ve günlük kalorinin kısıtlandığı , basit karbonhidratlar yerine kompleks karbonhidratların tercih edildiği bir beslenme programı metabolizmayı olumlu etkileyerek kilo kontrolünü sağlayacaktır.
- İNSÜLİN DİRENCİNİZ VARSA RAFİNE KARBONHİDRATLARDAN UZAK DURUN!
Patates, havuç, bezelye glisemik indeksi yüksek sebzelerdir, tercih etmeyin.
Üzüm, kavun, incir, muz glisemik indeksi yüksek meyvelerdir, bunları yemeyin.
Şekeri hayatınızdan çıkarın. Tatlı, kurabiye, şekerli içecekler, bal, reçel, tatlı tüketmeyin.
Hamur işi ve beyaz undan yapılan tüm besinlerden uzak durun.
Mısır, mısır ekmeği, pirinç, beyaz makarna yerine; bulgur tercih edin.
İYİ KARBONHİDRATLARA BESLENMENİZDE YER AÇIN.
Az miktarda meyve tüketin. Ancak meyveyi mutlaka süt ve süt ürünleri ile birlikte yiyin. Özellikle insülin direnciniz var ise; yaban mersini tercih edebilirsiniz.
Nişastalı olmayan sebzeleri tercih edin. Konserve yerine; taze sebze tüketin.
Kurubaklagiller hem yüksek posa içeriği ile hemde glisemik indeksi düşük olduğundan; insülin düzeyinizi dengeler. Haftada 2 gün kurubaklagil tüketin.
- PROTEİN MUTLAKA OLMALI
Yağsız et, tavuk, balık yiyebilirsiniz.
Özellikle omega 3 insülin düzeyini dengelemeye yardımcı olur. Omega 3’ ün en iyi kaynağı olan balığı haftada 2 kez yemelisiniz.
Süt ve süt ürünlerinde; light yerine yarım yağlı olanları tüketmek; kan şekerinizi dengelemeye yardımcı olur ve kan şekerinizin hızla düşmesini engeller. Tokluk hissi sağlar.
Yemekleri pişirmede; tereyağ ve margarin kullanmayın.
Yumurta alerjiniz yok ise; haftada 5’den fazla olmayacak şekilde kahvaltılarda yumurta yiyebilirsiniz.
Çiğ fındık, badem ve ceviz hem protein içeriği hem de tekli/çoklu doymamış yağ asitleri içerdiğinden; sağlık için oldukça faydalıdır. İnsülinin hücrelerde kullanımını artırarak direnci önlemeye yardımcı olur.
- SAĞLIKLI YAĞLAR DA VAR!
Trans yağ içeren yiyeceklerden ve doymuş yağdan uzak durun.
Zeytinyağı, kanola yağı, ayçiçeği yağı, keten tohumu yağı kullanabilirsiniz.
Bunlara dikkat!
- Günde en az 2 litre su için.
- Organik her zaman en iyisidir.
- Tuzu azaltın onun yerine baharatları kullanın.
- Son olarak, egzersizin başarının çok önemli bir parçası olduğunu vurgulamak gerekir.