Yağ hücrelerimizde aşırı miktarda enerji birikmesiyle ortaya çıkan şişmanlık ya da obezite ülkemizde ve aynı zamanda dünya çapında son yıllarda büyük bir hızla artan kütlesel bir halk sağlığı sorunudur. Dünya sağlık örgütünün 2008 yılında açıkladığı verilere göre 400 milyon obeziteli 1,4 milyar da fazla kilolu insan bulunmaktadır.
Genel olarak aşırı miktarda kalori alımına bağlı gelişen obezitenin pek çok nedeni vardır. Hareketsiz yaşam, stres, düzensiz ve sağlıksız beslenme en önemli nedenleri olsa da hipotroidizm gibi bazı metabolik bozuklukların yanında kortizonlu ilaçlarda obeziteye sebebiyet verebilir. Pek çok insan kötü görüntüye sebep olduğu için zayıflamak istese de obezite sağlığımıza görüntünün çok ötesinde zararlar verir. Ateroskleroz, hiper tansiyon, hiperlipidemi, tip 2 diyabet, osteoartrit,kolestrol, astım, reflü, uyku apnesi,mensturasyon düzensizlikleri,safra kesesi hastalıkları,solunum güçlüğü, karaciğer yağlanması gibi pek çok hastalığın arkasında obezite bulunur .
Tedavi için en önemli husus kişinin hayatına düzenli ve dengeli beslenme alışkanlığını ve sporu yerleştirmektir. Diyetisyen konrolünde BKİ’ne uygun biçimde yapılan bireye özgü diyet tedavisi yanında haftanın en az 5 günü 60-65’er dakikalık egzersiz de tedavi için oldukça önem taşıyor. Bununla beraber eğer hastalık hipotroidizm gibi metabolik bir hastalıktan kaynaklanıyorsa da hekim kontrolünde ve tavsiyesine uygun ilaç tedavisi de oldukça önemlidir.
Kilo vermek kalp krizi riskini %80, yüksek tansiyonu %55-95, uyku apnesini %75-95, karaciğer yağlanmasını %90, reflü riskimizi de %70-95 oranında azaltmaktadır.