Kurallar Çocuğun Hayatını Kısıtlar mı?

Kurallar Çocuğun Hayatını Kısıtlar mı?

Her ebeveyn çocuğu için en iyisini ister, elinden gelenin daha fazlasını yapmaya çalışır. Bu süreçte de çocuğu ile ilişkisinin zedelenmesini ve çocuğunun mutsuz olmasını istemezler.

Ancak bir konu vardır ki ebeveynleri sıklıkla ikilemde bırakır. Kurallar ve sınırlar. Bu konu birçok kişi tarafından olumsuz olarak algılanabilir. Bu algı doğru kural amacı ile uyuşmamaktadır. Kural ve sınırlar çocuğun güvenliğini amaçlayarak çocuğa yön verecek alanı çizerler. Bu çizgiler çocuğun yaşamsal işlevini kısıtlayıcı değildir, olmamalıdır.

Yazının devamında kural koymanın faydaları, kural değişiklikleri, kurallara uyulmadığı zamanlar için öneriler ve ebeveynlere öneriler yer almaktadır. Ancak kural/sınır konuları ve uygulama süreci aşamaları ele alınmamıştır.

Her birey farklıdır, her anne/ baba farklıdır. Ebeveynlik süreçleri de bu farklılıklardan etkilenmektedir. Ne kadar en iyisi istense de mükemmel ebeveynlik yoktur.  Aynı yazı okunduğunda bile anlamalar ve uygulamalar aynı olmayacaktır.

Bu yüzden ebeveynlere ilk öneri şu olacaktır. ‘’Çocukluğu sıkça hatırlamak’’ . Aynı süreçlerde yaşananlar, hissedilenler, zaman geriye alınabilse farklı olması istenenler. Bunları düşünmek farkındalığı arttırarak, empati duygusunu geliştirerek çocuk ebeveyn arasındaki ilişkiyi güçlendirir ve çocuğun sürecini olumlu etkiler.

Sınır koymanın faydaları

  • Güven duygusu oluşturur.
  • Sorumluluk bilinci kazandırır.
  • Sosyal becerileri ve uyumu geliştirir.
  • Birlikte yaşamın koşullarını düzenlemede yardımcı olur. Kişinin kendisinden ne beklendiğini ve başkasından da neler bekleyebileceğini öğrenmesini sağlar.
  • Aile ilişkilerini iyileştirir.

Kural değişiklikleri

      Kural değişiklikleri kritik bir süreçtir. Birçok ebeveyn kurallara uyulmadığını deneyimlediğinde kurallardan vazgeçer. Bazen ise o gün kuralın uygulanmamasına karar verebilir.  Kurallarda devamlılık ve kararlılık kurallar kadar önemlidir. Değişikliklerde duygusal süreçler değil ihtiyaçlar ana nokta olmalıdır. Örneğin, yaş değişim sürecini etkilemekte büyük bir yere sahiptir.

Kurallarda devamlılık katı ve acımasız olmakla karıştırılmamalıdır.

Kurallara uyulmadığı zamanlarda

  • Kurallar hatırlatılabilir.
  • Kural tekrarlarında kararlı ancak sert olmayan bir ses tonu etkilidir.
  • Aşırı öfkelenme, yüksek ses, bağırma ve şiddet uygulama kesinlikle önerilmez. Çünkü bu davranışlar kurallara uyum sürecini sağlamaz. Tam tersine çocuğun duygusal süreçlerini ve ebeveyn ile ilişkisini zedeler. Güven duygusunu sarsar.

Ebeveynlere öneriler

  • Kurallar çocukların güvenliği içindir. Yaşamsal işlevleri kısıtlayıcı kurallar koyulmamalıdır.
  • Kurallar kısa ve öz olarak ifade edilmeli, ortak fikirler alınarak karar verilmelidir.
  • Günlük duygusal değişimler kuralları değiştirmemelidir.
  • Kurallar herkes için olmalıdır. Ebeveynler de bu kurallara uygun davranışlar sergilemelidir.
  • Kurallara uyulmadığı takdirde sakin bir ses tonu ile kural tekrarlanabilir. Bu tekrar sırasında çocuğun kendini ifade edebilmesine fırsat vermek ve göz kontağı kurmak etkilidir. Kararlı ancak sert olmayan bir tutum ebeveynlere sıklıkla önerilmektedir.

 

Çocuklar çok iyi gözlemcilerdir. Kurallara uyulmama durumunun tekrarlanması halinde sınırları esnetme denemeleri yüksek ihtimaldir. Bu yüzden ebeveynlere en büyük öneri her şeyin kural olmaması, kuralların ise her zaman ve her kişi için geçerli olmasıdır.

                                                                          Gülşah Özgürler

                          Psikolojik Danışman & Okul Öncesi Eğitimcisi & Aile Danışmanı


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.