Bir nedenle kendi rahimi içinde gebelik taşıması mümkün olmayan kadınlara rahim nedenli kısırlık olguları denir. Rahim nedenli kısırlık olgularının bir kısmının rahimi alınmış veya rahimleri olmadan doğmuşlardır. Diğer bir kısmında ise rahim vardır ancak bir gebeliği sonuna kadar taşımaları mümkün değildir. Bu olgularda yumurtalıklar vardır ve yumurta üretmektedir. Bu durumda yumurta oluşup yumurtlanmakta fakat sperm ile birleşip döllenebilse bile yerleşip büyüyeceği bir organ bulunmamaktadır.
Rahim nedenli kısırlık olgularında iki tür çözümden bahsedilebilir. Bu çözümlerden ilki, anne adayından alınan yumurta ile baba adayından alınan sperm dış ortamda birleştirilip başka bir kadının rahimine yerleştirilebilir. Buna taşıyıcı annelik denir. Taşıyıcı annelik ülkemizde yasaktır. Bu nedenle rahim nedenli kısırlık olguları çocuk sahibi olamamaktadır. Bu olgular için bir diğer şans ise rahim naklidir.
Bugüne kadar dünya genelinde 11 tane rahim nakli olgusu bildirildi. Rahim nakli ülkemizde de denendi. Ancak hiç birinde başarılı gebelik elde edilemedi. Bu konuda tüm dünyanın ümitleri azalmış iken 5 ekim 2014 sayılı The Lancet dergisinde bir yazı yayınlandı.
Gothenburg Sahlgrenska Üniversitesi’nde 2013 yılında doğuştan rahimi gelişmemiş olan bir kadına 35 yaşında iken rahim nakli yapılmış. Rahim, 61 yaşında ve daha önce 2 tane çocuk doğurmuş olan bir kadından alınmış. Alıcı, ameliyattan 43 gün sonra ilki olmak üzere düzenli adet görmeye başlamış. Gebelik için 1 yıl beklenmiş. Rahim alıcısı kadına tüp bebek yöntemi ile alınan 11 embriyodan biri yerleştirilmiş. Anne adayında biri gebelik sırasında olmak üzere üç defa organ reddi belirtileri olmuşsa da her biri kortizon tedavisi ile önlenmiş. Gebeliğin 32. haftasında gebelik zehirlenmesi saptanan anne adayı sezaryen yapılarak 1775 gr canlı erkek bebek doğurtulmuş.
Bu merkeze canlı bebek doğurtulması konusunda başarıyı getiren en önemli faktör on yıl süren sıkı uğraştır. Önceleri defalarca hayvanlarda denenen rahim naklinden sonra insanlarda yapılan çok sayıda deneme gebelik denemesi yapılmadan izlenmiştir. İnsanda denenen dokuz rahim nakli denemesinden ikisi bir ay içinde doku reddi ile sonuçlanmış, kalan yedi tanesi bir yıl içinde doku reddi belirtileri gösterse de kortizon ve diğer bağışıklık önleyici ilaçlarla rahimin reddedilmesi önlenmiştir.
Ülkemizdeki denemenin başarılı olamamasının altında yatan nedenlerin dikkatle incelenmesi gereklidir. Ülkemizde buluş niteliğinde bir çalışmanın yapılması hepimizi çok mutlu eder. Ancak organ nakli ile ilgili tecrübeleri bulunan plastik cerrahi hekiminin insanda rahim nakli gerçekleştirmeden önce hayvan deneyleri yapması gerekir. İsveç’li meslektaşlarımız, yaptıkları çok sayıda hayvan deneyinde rahimin nakil sonrası doku reddini saptamak ve değerlendirmek için rahim ağzından alınan örneklerin mikroskopik inceleme kriterlerini saptamışlar. Rahim nakli yapılan kadında da doku reddi araştırılmak için rahim ağzından düzenli aralıklarla alınan örnekler bu kriterlere göre değerlendirilmiş. Çok doğaldır ki ilk nakil denemesi başarılı olmayacaktır. Hatta çok sayıda denemenin içinde başarılı olanların dışında başarısız olanlar da çıkacaktır. Bu yüzden ilk yapılan rahim nakli başarılı kabul edilip içine embriyo konmamalıdır. Yapılan yayında genel cerrahi, anestezi, genetik, kadın doğum ve iç hastalıkları kliniklerinin isimleri geçmektedir. Rahim nakli ve gebelik çok sayıda disiplinin katılması gereken bir çalışmadır. Tek bir plastik cerrahi hekiminin çalışmasının başarılı olması beklenmemelidir.
Umarız ülkemizde de kısa sürede başarılı rahim nakilleri yapılabilir.