Sistit, %70 gibi son derece yüksek bir oranla kendini tekrarlama özelliğine sahip bir hastalık. Bu hastalığın sebebi tedavinin yetersizliği olabildiği gibi, anatomik şartlardan ve hastalığa fırsat veren hayat tarzına bağlı alışkanlıklardan da ileri gelebilir.

Sistit doğru zamanda ve iyi bir şekilde tedavi edilirse yüksek oranda başarı sağlanabilir. İstatistikler, kadınların en az %50’sinin yaşamının bir döneminde sistite yakalandığını vurguluyor. Üstelik bu kötü deneyimin sadece bir defa ile sınırlı kalması çok az rastlanan bir durum. Pek çok farklı sebepten dolayı ortaya çıkabilen sistit, idrar yapma sırasında yanma, sürekli idrara çıkma ihtiyacı duyma, karnın alt kısmında ağrı, bulanık ve koyu sarı renkli idrar gibi belirtilerle ortaya çıkabiliyor.Sististin hastada yarattığı acı son derece kuvvetli ve ani. Hatta bazen rahatsızlık o kadar şiddetleniyor ki hasta idrar ihtiyacını gideremiyor.

Sistit erken teşhis edilmediği takdirde büyük bir rahatsızlık yarattığı gibi tekrarlama olasılığında da ciddi bir risk artışı doğuyor. Cinsel ilişki ve menopoz gibi bazı faktörler de sistit oluşumuna neden olabiliyor. Balayı sistiti olarak da bilinen mekanik yapılı hastalıkta zonklama şeklinde yoğun bir ağrı hissediliyor. Bu şiddetli ağrı, kasık bölgesinde kan dolaşımını hızlandırıp genital bölgede bulunan bakterilerin mesaneye geçisinin kolaylaşmasını sağlıyor. Menopoz dönemindeki hastalarda ise hormonal değişimlere bağlı olarak vajina mukozası incelerek, vajinadan mesaneye geçen bakterilerin sayısının artmasına neden oluyor. Stres, az hareket ve dengesiz beslenme de sistit rahatsızlığına zemin hazırlayan etkenlerden…