Dünyada gözlenen ölüm sebeplerinin içinde ilk sırada kalp ve damar hastalıkları gelmektedir. 1930 lu yıllarda enfeksiyon kaynaklı ölümler başı çekmekte iken artık kalp ve damar sisteminden kaynaklı hastalıklar gözlenmektedir. Peki bu kadar sık gözlenen kalp krizi nedir? Nasıl bir mekanizması vardır?
Kalp krizi kalbin kan pompalama fonksiyonun bir sebepten dolayı sekteye uğraması ile karakterize bir süreçtir. Uzunluğuna ve kaynaklandığı bölgeye göre ölüme kadar gidebilecek sonuçlar doğurur.
Vücutta oluşan bir kan pıhtısı gelip kalbi besleyen damarlar olan koroner damarlardan bir bölümü kapattığı zaman kan akışının kesilmesine sebep olur. Kan akışının kesilmesi dokulara oksijen taşınmasını engeller. Oksijensiz kalan hücreler kısa bir süre sonra fonksiyonunu kaybeder bu da kalpte düzensizliklere ve krize sebep olur. Eğer bu pıhtı ana koroner damarlardan birini tıkarsa kalp krizinin geri dönüşünün olmama ihtimali çok yüksektir. Ama tam tersine küçük bir damarı tıkarsa doku alternatif bir damar sayesinde beslenebilir ve kişi hayatına sağlıklı bir şekilde devam edebilir.
Kalp krizi toplumda sık görülen diyabet, damar tıkanıklığı olarak bilinen ateroskleroz ve yüksek tansiyon olarak bilinen hipertansiyon ile ciddi bir ilişki içerisindedir. Bu üç hastalığın birlikte bulunması durumunda kişiler yaşam şekillerinde köklü değişiklikler yapmalıdır.