Estetik Operasyonda Magiclift!

Op. Dr. Güner UYSAL Estetik Operasyonda Magiclift!

Aslında kadın ya da erkek olsun her birimiz aynanın karşısına geçip yüzümüzde beğenmediğimiz yönlerimizi saatlerce incelemişizdir. Kimimiz zamanın bize kaybettirdiklerine bakarak ellerimizle yanaklarımızı ve kaşlarımızı kaldırıp kırışıksız ve daha düzgün bir yüze nasıl sahip oluruz diye kafa yormuşuzdur aslında. Zamanın o karşı konulamaz gidişine bir dur demek için neleri feda etmedik ki. Her sene farklı isimler altında çıkan kremlere, bir mucize olarak sunulan iğneli tedavilere ya da günlerce seans seans makinelerin altına yatıp kırışıklıklarımdan ve yorgun görünümümden ne kadar kurtulabildim diye umut etmekle geçirdik zamanımızı…

Yüzümüz ruhumuzun bir vitrini gibidir… Yüzümüzdeki yorgun bir görüntü sosyal çevremizi bile etkilemektedir. İşyerimizde ya da yakınımızda bulunan arkadaşlarımız bize gece uyku uyumadın mı ya da iş tempon çok mu yoğun diye yorumlar yapmışlardır muhakkak… Aslında bu sorulara muhatap oluyorsak ve daha dinç ve daha canlı gözükmek istiyorsak lazer MAGİCLİFT yöntemini mutlaka öğrenmelisiniz.

Peki, neden yüzümüz yaşlanır ya da daha 30 yaşımıza bile gelmeden neden yorgun ve bitkin bir ifadeye sahip oluruz. Aslında bunun 2 ana nedeni bulunmaktadır.

1) Çevresel faktörler

2) Genetik Faktörler

Çevresel faktörlerden kastımız yaşadığımız coğrafyadır. Özellikle teknolojinin hayatımıza daha fazla girmesi ve strese bağlı olarak gelişen koşullarda bedenimizde birtakım stres hormonları salgılar. Bu hormonlar cilt yapımıza negatif sinyaller göndererek kolajen ve elastin miktarlarında azalmalara sebep olur. Mimik kaslarının çok fazla hareket ettirilmesi, sigara içilmesi, kuru cilt yapısı ve cilt yapısındaki yağlanma azlığı gibi faktörler de negatif bir katkı sağlamaktadır. Birde tabiî ki yerçekiminin o karşı konulamaz etkisi de işin içine girdiğinde deformasyon süresi başlayarak yorgun, halsiz ve yaşlı bir yüz yapısı sürecine doğru geri döndürülemez gidişat kaçınılmaz olur… Genetik faktörler ise tabiî ki bizim değiştiremeyeceğimiz durumların başında gelir. Cildimizdeki kolajen ve elastin miktarındaki azalma, cilt yapısının aşırı hassas oluşu, yanak bölgesindeki doku volümünün az oluşu, elmacık kemiklerinin yeteri kadar gelişmemesi, şakak bölgesi kaslarının zayıf olması ve mimik kaslarının çok fazla çalışması… Bunlar tabiî ki bizim kontrol edemeyeceğimiz koşullardır ve sonuçta bizi bekleyen şey yine yorgun ve çökmüş bir yüz yapısı olmaktadır.

Anlaşılacak bir şekilde ifade etmek gerekirse ilk olarak göz çevresinde meydana gelen kırışıklıkla zamanla artmakta, göz kapakları yer çekimi ve doku kaybı sebebiyle aşağıya doğru sarkmakta, gözaltı torbaları belirginleşmekte, dudak kenarından başlayıp buruna kadar giden çizgiler derinleşmekte, elmacık kemiğinde meydana gelen hacim azalması sonucunda ise yanak bölgesi dolgunluğunu kaybetmektedir. Elmacık kemiği bölgesindeki düşmeyle birlikte ise aslında bir bütün olarak çalışan kas grupları ahengini yitirerek dokuların yer değiştirmesini sağlamaktadır.

Yüz Germe Ameliyatlarında öncelikli ve vazgeçilmez tekniğim MAGİCLİFT

Ameliyat tekniği hastanın ihtiyacına göre her hastada değişmektedir. Yüze 3 boyutlu yaklaşım imkanı veren Endoskopik subperiostal yöntemler geliştirildiğinden beri yüzde daha doğal ve ömür boyu süren genç ve güzel görünüm sağlamak daha kolaylaşmıştır. Artık klasik yüz germe ameliyatları çok daha az yapılmaktadır.

Magiclift nedir ve nasıl yapılır?

Magiclift 2000 yılında tanımlanan(yayınlanan) ve bu gün hemen hemen daha genç, daha güzel ve daha canlı görünmek isteyen tüm Hollywood sanatçılarının yaptırmış ve yaptırmakta oldukları midfacelift(orta yüz germe) ameliyatının daha geliştirilmiş ve eksiklikleri giderilmiş versiyonudur. Klasik midfacelift tekniğinde şakak saçlı deri içinden açılan 1-2 cmlik kesik ve ağız içi 2 cmlik kesiklerden girilerek yanak kaldırılmakta, kalıcı askı dikişleri ile şakağa tutturulmakta, şakak gerilmekte ve kaşlar kaldırılmaktadır. Magicliftte ise yine şakak bölgesi saçlı deriden 2 cmlik kesikler ile girilmektedir ancak ağız içi kesileri kaldırılarak dudaklardaki uzun süren uyuşukluk, ağız içi dikişlere bağlı sıkıntı ve ızdıraplar kaldırılmıştır. Yine Ayrıca ağız içi bağlantıya bağlı artmış enfeksiyon riski yok edilmiştir. Klasik Midfaceliftte ki ağız içi kesikleri ağız içinden en alt kemik zarı bağlantısını keserek yanağı serbestleştirmek ve yanak dokularına konulan askı dikişlerini buradan atmaya yaramaktadır. Klasik midfaceliftte hastaların hemen hepsinde yanağın düşmesine bağlı oluşan gözaltı torbaları ve gözaltı halkaları tedavi edilemez bu nedenle bu problem ya hiç tedavi edilmemiş olur ya da üstten ayrıca tedavi edilmeye çalışılır. Bunun için alt göz kapağı kirpik altından kesilerek ya da göz kapağı arka yüzünden bir kesik ile girilerek alt göz kapağı problemleri çözülmeye çalışılır. İşte Magiclift bu sorunlardan doğan daha yenilikçi daha ileri bir tekniktir. 2000 yılında yayınından itibaren 2006 yılına kadar uyguladığım bu çok mantıklı ve güzel tekniğin sıkıntı yaratan bu eksiklik ve zorlukları 2006 yılında Magiclifti yaratmıştır. Ağız içi kesiği yapılmayarak yanak dokusu kirpik altı kesiği yoluyla en alt bağlantı noktasına kadar daha rafine alet ve yöntemler ile ulaşılıp kesilerek kaldırılmakta aynı anda hem tüm yüz problemleri giderilmekte, yüz üç boyutlu olarak gençleştirilmekte ve dolgunlaşmakta, hem de gözaltı torba ve halkaları ortadan kaldırılmaktadır. Bu yöntem sayesinde iyileşme hızlanmış, enfeksiyon riski yok edilmiş, tek bir kesikten tüm yüz problemleri çözülmüştür. Bu yöntemde ne saçlı derideki kesik ne de kirpik altındaki kesikte iz kalmamaktadır. Ayrıca tüm askı dikişleri eriyen cinsten olup şakak bölgesinde rahatsız edici erimeyen askı iplikleri kalmamaktadır. Ağız içi kesiği kalktığı için işlemde genel anestezi şartı ortadan kalkmıştır.

MAGİCLİFT lokal anestezi ile de yapılabilmektedir.

Esin Moralıoğlu ve Dr.Güner Uysal ile SİHİRLİ DOKUNUŞ programında