Yaşlanma, tüm organlarda oluşan ancak en çok deride görülebilir olan bir süreçtir. Genetik yatkınlık deri yaşlanmasının ve kırışıklıkların oluşumunda önemli bir faktör olsa da aşırı güneşe maruziyet ve sigara içimi gibi dış faktörler deri yaşlanma sürecinde büyük önem arz etmektedir. Beslenme tarzı özellikle karbonhidrattan zengin beslenmek oksidatif stresi arttırıp deri yaşlanmasını kolaylaştırmaktadır.

Yaşlanmaya sebep olan faktörlerden korunarak deri yaşlanma sürecini  büyük ölçüde yavaşlatmak mümkündür ancak yine de zamana karşı gelmek imkansız.  Yaş ile beraber ortaya çıkan yaşlanma belirtilerini belirli ölçüde geriye alan ve deri altı kollajen dokuyu onaran dermokozmetik uygulamalar ile bu süreci yavaşlatmak mümkün.

Makalemizde  deri yaşlanması ile savaşan dermokozmetik uygulama yöntemlerine kısaca değinmek istedim.

PRP ( TROMBOSİTTEN ZENGİN PLAZMA )

Az miktarda alınan kanınızın özel bir işlemden geçirilerek bileşenlerine ayrıştırılması ve elde edilen trombosit (platelet) yönünden zenginleştirilmiş plazmanın içine hücre canlandırıcı DNA aktivatörü katılarak tekrar mikro enjeksiyonla cildinize geri verilmesi işlemidir. Trombositlerin içerisinde bulunan büyüme faktörleri  uygulandığı bölgede kollajen ve elastik lifleri uyarıp cildin yenilenmesine yardımcı olur. Daha sıkı ve parlak bir cilt ortaya çıkar.
Yüz bölgesindeki ince ve derin kırışıklıklar, göz ve dudak çevresi kırışıklıkları, sivilce ve yara izleri, genişlemiş gözenekler, ciltteki ton farklılıkları, lekeler, saç dökülmeleri, çatlakların giderilmesi, kol altı ve bacak içi gevşekliği tedavisinde, gıdı gevşekliği, el üstü gençleştirmede güvenle kullanılan bir yöntemdir. Ayda bir seans olmak üzere 3-4 seans önerilmektedir.

BOTULİNUM TOKSİN UYGULAMASI

Clostridium Botilinum adlı bakteriden elde edilen bu toksin madde doğal, saflaştırılmış bir proteindir. Hedeflenen kaslara enjekte edildiğinde sinirlerin kaslara uyarısını geçici olarak bloke ederek kasların gevşemesini sağlar. Özellikle mimik kaslarına uygulanarak; göz çevresi, iki kaş arası, enine alın çizgilerini yok etmekte kullanılır.
Ayrıca botoks; koltuk altı, ayak tabanı ve el içlerinin aşırı terlemesini önlemek için de uygulanır.
Uygulama 10-15 dakika sürer ve uygulama sonrası hemen günlük aktivitelere devam edilebilir. Kalıcılık süresi kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte ortalama 6 aydır. Botoksun kalıcı bir yan etkisi bulunmamaktadır.

DOLGU

Estetik dolgu uygulamaları, zamanla oluşan doku kayıplarına bağlı, kırışık ve çökmelerin olduğu bölgelere, skar izlerine ya da genel olarak cilt elemanlarının azalması durumunda tüm cilt altına yapılan bir uygulamadır. Cildi dolgunlaştırır, düzgün görünmesini ve nemli kalmasını sağlar. Soruna yönelik farklı dolgu maddeleri kullanılır. Bu maddeler kalıcı ve geçici olabilirler. Geçici maddelerden hyaluronik asit içerikli dolgu maddelerinin 8 ay – 18 ay arasında dayanabilen tipleri vardır.
Kalıcı maddeler ise uygulandığında ömür boyu giden değişik içerikli maddelerdir. Bunlar sentetik, silikon bazlı maddeler olduğu için kullanılmasını önermiyoruz.
Uygulama yerleri :
Burun – dudak arası çizgiler, dudak üstü ve altı çizgiler, yüz orta kısım çizgileri , dudak dolgunlaştırma, elmacık kemiği, çene vs. Ayrıca asimetrik yüz tiplerinde simetri sağlamak için de başvurulan bir uygulamadır.

 

RADYOFREKANS VE VEYA ULTRASON ENERJİSİ İLE CİLT GENÇLEŞTİRME

Odaklanmış radyofrekans ve yoğun ultrason enerjisini kullanarak cilt sıkılaştırma ve kırışıklık giderme için geliştirilmiş invaziv (girişimsel)  olmayan  bir tedavi sistemleridir. Son yıllarda bu iki enerjiyi aynı başlıkta barındıran sistemlerde geliştirilmiştir.

Kırışıklık azaltma ve cilt gençleştirme üzerine etkisi kollajen dokuya (deri altı bağ dokusu) yöneliktir. Kollajen dolum teknolojisi ile hasarlı kollajen sarmallarının yapısı ısı enerjisinden etkilenir ve çözülme süreci başlar. Doğal iyileşme süreci ile yeni kollajen bağları üretimi için hücreler uyarılır. Cilt yeniden yeni kollajen ile dolar. Haftada 1 seans uygulanır ve toplam 4 seans önerilmektedir.

Yeni nesil radyofrekans sistemi cilt gençleştirme ve kırışıklık tedavisinde  FDA(Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) onaylı bir sistemdir. Uygun hastalarda kullanıldığında tamamen güvenlidir.

 

MİKROİĞNELEME

Mikroiğneleme  tedavisi, “mesoroller, dermaroller-dermapen veya kollojen indüksiyon tedavisi” gibi çeşitli isimlerle de bilinmektedir. Mikroiğneleme derinin ikinci alt tabakasında yer alan dermise mikro kanallar (mikro yaralar) açar ve iğneleme sayesinde deri üzerinde ufacık iğne ucu büyüklüğünde kanamalar olur.

 

Mikroiğneleme uygulaması sırasında açılan  mikrokanalların iyileşmesi sürecinde derimize hacim ve dolgunluk veren elastin, kollogen ve hyalüronik asit üretimi artar bunun sonucu deri yüzeyinde, dokusunda ve renginde düzelme olması beklenir .İşlem iz bırakmadan 1-3 günde iyileşir.

Mikroiğneleme yöntemi derideki ince çizgileri sıkılaştırmak, gözenekleri sıkılaştırmak, deri üzerindeki skarları (akne izi, strialar, yanık izi vb.) azaltmak amacı ile kullanılmaktadır. Ayrıca topikal kozmetiklerin ve/veya büyüme faktörleri, peptidler ve kök hücrelerin emilimini sağlanır.

 

MEZOTERAPİ

Mezoterapi farklı amaçlara yönelik hazırlanmış özel ilaç karışımlarının derinin orta tabakasına, özel iğne uçları kullanılarak uygulanan enjeksiyon yöntemidir. Mezoterapide kullanılan başlıca ürünler hyaluronik asit, vitaminler, proteinler ve minerallerdir. Yüz mezoterapisi cilde tazelik ve parlaklık verir. Cildin kollajen ve elastin sentezi aktive olur, gerilir ve toparlanır. Uygulanan bu ilaç enjeksiyonu, içeriğindeki vitamin ve aminoasitlerle kısa vadede cilde parlaklık ve canlılık verirken orta ve uzun vadede ise cilt yapısının dolgunlaşmasını sağlar.

Mezoterapi cilt gençleştirmenin yanı sıra, yağ eritme ( lipoliz ), sellülit tadavisi, çatlak tedavisi ve saç dökülmesi tedavisinde de kullanılmaktadır.

 

KİMYASAL PEELİNG

Kimyasal peeling bir ya da daha fazla kimyasal soyucu ajanın deriye uygulanması ile deride soyma ve ardından başlayan yara iyileşme süreciyle de deride yenileme oluşturan özel bir işlemdir. Hangi tip kimyasal peeling uygulanacağı mevcut deri sorunu, deri tipi ve sosyal-iş yaşamına ve mevsime göre belirlenir.

Normalde cildimiz 28 günde bir yenilenir. Hava kirliliği, stres, östrojenin azalması, güneşin olumsuz etkileri nedeniyle bu yenilenme 40 güne kadar uzar. Cilt matlaşır, soluklaşır, lekelenme ve kırışıklıklar oluşur. Kimyasal peeling uygulaması ile cildin hasarlı üst tabakası atılır. Bu yenilenme süreci sonucunda cilt fizyolojik yenilenme süreci olan 28 güne tekrar kavuşur. Yüzeysel peeling her mevsimde ve evde bile uygulanabilirken orta ve derin etkili peelingler mutlaka uzman kişilerce ve sonbahar kış ayında uygulanmalıdır.

     Sibel DUYSAK

Dermatoloji Uzmanı

Soru Sormak İçin TIKLAYINIZ

Uzmanımızın Cevapladığı Sorular