İnsanlar doğdukları andan itibaren dünyayı öğrenmeye çalışırlar. Yaşamın kanunudur bu, mücadele edebilmek için gereklidir. Bazen elini sıcak bir nesneye değdirdiğinde öğrenir bir çocuk canının acıyacağını, bazen ise başka bir çocuğun elini sıcak bir nesneye değdirdiğini ve canının yandığını görerek.
Bu süreç yediklerimiz için de aynıdır. Bir bebek dünyayı tanımak için bulduğu her şeyi ağzına götürür. Geçici olan bu süreç gözlemlerin ve deneyimlerin katkısı ile yenilebilir ve yenilemez olarak bir ayrım yapılmasını sağlar. Bazen ise bu durum devam eder ya da belli bir yaş döneminde tekrar ortaya çıkar.
Pika, yenmeyecek maddelerin arzulanması ve tüketilmesidir. Yaş grubuna bağlı olarak tüketilen maddeler değişiklik gösterebilir. Silgi, kum, boya, çamaşır deterjanı ve sabun pika sendromunda yenildiğine sıkça rastlanan maddelere örnek olarak verilebilir.
Bu sendromun tedavi süreci için öncelikle nedenleri bulunmalıdır. Yetersiz beslenme, vücutta demir, bakır gibi mineral eksikliği pika sendromuna neden olabiliyorken, mental ve gelişim retardasyonlar, psikolojik sorunlar da bu sendromun güçlü nedenleri arasındadır.
Beslenme yetersizliği ve mineral eksikliğinden kaynaklı sendromlar da ilaç ve beslenme takviyeleri ile tedavi süreci izlenir. Psikolojik sorunlar da ise süreç daha farklıdır. Bireyin çözmekte zorlandığı bir durum sendromun başlamasına neden olmuştur. Çözmekte zorlanılan bu durumun kaynağı aile içi huzursuzluk, iletişimsizlik veya duygusal yoksunluk olabilir. Bundan dolayı uzman desteği almak gerekli ve etkilidir.
Psikolojik destek kişinin kendini tanımasına, yaşadığı zorluğu fark etmesine ve buna uygun olarak çözüm yolları geliştirmesine katkı sağlar. Pika sendromunun aşılma sürecinde ve sendromun olası sonuçlarının engellenmesinde uzman desteği büyük bir öneme sahiptir, ihmal edilmemelidir.